Eczane zincirleri, kulislerde yeniden konuşulmaya başlandı. Zamanı geriye döndüremiyorsunuz. Yakın bir gelecekte Türkiye'de uygulamaya girecek gibi görünüyor. Bu konuda perde arkası yoğun gelişmeler var. Çok basit de olsa değişebilecek olası koşullara göre bir ufuk analizine ihtiyaç var.
Yine de yapılan spekülasyonlar olumsuz bir resim çizmiyor. Örneğin ABD'de tüm serbest eczanelerin ‘Walgreens', ‘Rite Aid' gibi büyük sağlık mağazaları önünde eriyip gideceği tartışılmıştı zamanında. Oysa en yüksek etkileşim sadece yüzde 28'lerde kaldı.
Önemli olan, artan nüfusun eğilimi ve ülkenin nüfus yapısı! Bizde zincir eczaneler, piyasa eczanelerini daha az etkileyecek. Çünkü eczanelerin tümü yerleşim merkezlerinin içine dağılmış durumda!
Ben 1950'ler dünyasını hatırlıyorum: O zamanlar nüfusa orantılı eczane açılabiliyordu. Sonradan bu uygulama kaldırıldı. Şimdi aynı durum yeniden tartışılıyor. Yine de bu tartışma eczane zincirlerinin kurulmasına mani değil.
Eczacının kârı düşüyor
Anladığım kadarıyla tüm arayışlar ilaç fiyatlarını kontrol etmeye yönelik. Tabii aksini söyleyenler de var. Bu yıl devlet ilaç alımlarına yaklaşık 17 milyar TL ödeyecek. Giderek kemerler sıkılıyor. Çünkü asıl alışverişi devlet yapıyor. Buna rağmen eczane sayısı 25 bine koşuyor. 3 bin kişiye bir eczane! Peki, kişi başına ilaç harcaması ne kadar? Deloitte'un araştırmasına göre 140 dolar. Galiba içinde hem SGK hem de kişisel harcamalar var.
İlaç istatistik yayını IMS verilerine göre bizde ortalama eczacı kârı makul gibi görünüyor. Oysa depo vadesini devletin ödeme süresiyle muamele edip finansman tazminatını düşünce rakam iyice düşüyor. Kamu iskontosu, işletme masrafı, dükkân kirası, elektrik, su ve personel gideri derken kazanç bir anda buharlaşıyor! Tüm satışlar bir bakıma sıkı bir ‘narh'a tabi!
Şimdi denecek ki kazançta oluşan açık yan ürünlerle kapatılabilir. Hayır! Eczaneler ilaç satışıyla ayakta durması gereken yerler. İlaç satışı onların asli işi!
Diyelim ki başka gelir kalemiyle kazanç artırıldı. Ne fark eder? Köşedeki seyyar tostçu her halükârda rekabet piyasasında yine eczacıdan fazla kazanacak!
Bu basit varsayımdan sonra şuraya gelmek istiyorum: CVS, Walgreens gibi bizde de ‘zincirleşme' başlayınca, belki sokaktaki eczacı için yeni bir istihdam kapısı açılacak. Lakin bağımsız eczanelerin çoğunun işi yine de az çok etkilenecek.
Marketing düşüncesiyle değişim
Şimdi bu gerçek karşısında eczane sahipleri adına durup bir düşünelim: Ne yapılabilir ya da ne yapılmalıdır? Tamam, eczane işletmeciliği belli kısıtlara tabi. Yasalar, yönetmelikler piyasa eczacısının elini kolunu bağlıyor. Fakat yaratıcı düşünceye sınır yok. Girişim gözlüğüyle bakınca, -mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla- mevcut eczaneler için ufukta bazı ihtimaller görünüyor.
Eczaneler bir süre sonra ‘ihtisas eczanesi' olma yoluna girecekler. Kimi, mevzuatın elverdiği ölçüde ‘sağlık mağazası' haline gelecek; kimi de eczacının mesleki kimliğini ön plana çıkaracak yeni nesil ‘majistral ilaç' (eczanede üretilen basit ilaç) konusuna yönelecek. Bir anlamda ‘yeşil eczane' konsepti ortaya çıkacak. Hatta bazı eczaneler tıpkı ilaç firmalarının yaptığı gibi, hekimlere yönelik propaganda bile yapacak.
Bu gelişmeye paralel olarak ‘vitamin', ‘kozmetik', ‘anti-aging', ‘çölyak', ‘wellness' ‘osteoporosis', ‘alternative medicine' gibi onlarca alanda uzmanlık ve çeşit zenginliğiyle ünlenmiş eczaneler ortaya çıkacak. Kimi eczaneler ‘nutrition' ağırlıklı gıdasal ilaç ihtisasına yönelecek. (Bunlar halihazırda var fakat ihtisaslaşmış değil.)
Bazı eczaneler mekânsal kurguyu değiştirerek görsel farklılığa gidecekler. Örneğin modern görünümlü eczanelere karşın, geleneksel nostaljik eczane tipleri ortaya çıkacak. Tüketicinin dikkatini çekmek bir amaç haline gelecek! Kimi eczaneler tıpkı marketlerde olduğu gibi, iç mimaride fark yaratacak. Kozmetik raflarından sepet usulü alışveriş yapılırken, ilaç bölümü ayrı bir bankoda hizmet verecek. Bazı eczanelerde tezgâh üstü ürünler için bağımsız market tipi geçişli mekânlar kurulacak.
Bireysel sigorta yapacaklar
Bu arada sağlık sohbetleri düzenleyen, ünlü herbalistleri davet eden, sağlık kitapları satan, ev yapımı basit besin takviyeleri için servis veren eczaneler görülecek. Kimi eczanelerde sigorta şirketleri ‘co-operation' yoluyla ‘sağlık sigortası' hizmetine ortak olacak. Bireysel sigortalılık eczane eliyle yaygınlaştırılabilecek.
Teknolojinin nimetlerinden yararlanarak ‘acil yardım', ‘ilkyardım' gibi eczaneyi farklılaştıracak ‘digital' uygulamalar daha fazla devreye girecek. Kolesterol ve diğer basit kan değerlerini ölçen otomatları eczanelerde daha çok göreceğiz.
Eczanelerin çoğu internet aktivitelerine önem verecek. Üyelik ve blogger sistemleri gelişecek.
Eczanelerin bir bölümü tıpkı Amerika'daki ‘Pharmaca' (integrative pharmacy) gibi kendi aralarında şirketleşerek ‘bütünleşik' sistemle çalışmaya başlayacaklar. Merkezi sistemle kendi lojistiklerini kurup küçük yerel zincir haline dönüşüp büyüklerle rekabet edebilecekler.
REFERANS