Adana’da down sendromlu bebeğin kalbinin durdurulması sonrasında anne ve karnındaki ikizlerin ölümüyle sonuçlanan olay, bu durumdaki çocuk ve yakınlarını gündeme getirdi. Öğretmenlik yapan İsmail (62)-Serpil Kara (59) çiftinin 2 çocuğundan biri olan down sendromlu Ayşegül Kara ve ailesi bebeklerin anne karnında öldürülmesine karşı çıkıyor. 4 aylık hamileyken kızının down sendromlu olduğunu öğrenen anne Serpil Kara, “Hiçbir zaman bebeğimin kalbini durdurmayı düşünmedim. Ona kıyamazdım. Allah bize bu bebeği vermiş, biz onu nasıl öldürebiliriz?” diye soruyor. Kızı dünyaya geldikten sonra hastane hastane gezdiklerini, çok zorluk çektiklerini anlatan Kara sonunda elde ettiklerini şöyle anlatıyor: “Yaşadığımız zorluklara rağmen ben her zaman kızımın yanında oldum. Çünkü down sendromlu çocuklar eğitilebilir çocuklar. Benim kızım ilkokul, lise, üniversiteyi bile bitirdi. Buna kimse inanmıyordu ama biz bunu başardık. Üstelik kızım şimdi usta öğretici olarak Adana Huzurevi’nde cilt bakım uzmanı olarak çalışıyor. Biz down sendromlu bir çocuğun neler yapabileceğini gösterdik herkese.”
Doktorların kendisine bebeğinin hayatını sonlandırmak için bir talepte bulunmadığını, ancak bulunmalarında dahi buna kesinlikle izin vermeyeceğini vurgulayan Kara, “Bu aile neden böyle bir karar vermiş bilmiyorum. Belki down sendromlu çocukların eğitilebilir olduğunu bilmiyordu. Ancak ben onların yerinde olsam böyle bir karar vermezdim. Çünkü o da bir can.” diye konuştu. 24 yaşındaki Ayşegül Kara kendilerinin de yaşamaya hakları olduğunu belirterek, “Biz doğmadan öldürülmek istemiyoruz. Yaşamak bizim de hakkımız.” diyor. Annesine kendisinin hayatını sonlandırmadığı için çok teşekkür ettiğini, onu çok sevdiğini anlatan genç kız, “Ben ailemin desteğiyle üniversiteyi bile bitirdim. Şimdi huzurevinde cilt bakım uzmanı olarak çalışıyorum. Kimse bizim hayatımızı elimizden almasın.” şeklinde konuştu. Bir fabrikada dış ticaret uzmanlığı yapan ve ikiz bebeklere hamile kalan bir çocuk annesi Hatice Demet Buzpınar’a (36), doktoru Prof. Dr. C.E.’nin önerisiyle ‘amniyosentez’ testi yapıldı. Bebeklerden birinin down sendromlu olduğunu öğrenen aile bebeğin kalbinin durdurulmasına karar verdi. 13 Şubat’ta Balcalı Hastanesi’nde tıbbi müdahalede bulunularak operasyonla down sendromlu bebeğin kalbi iğne yapılarak durduruldu. Taburcu edildikten 2 gün sonra evinde ateşi yükselerek fenalaşınca kocası Eren Buzpınar tarafından hastaneye kaldırılan genç kadın karnındaki bebekle birlikte hayatını kaybetmişti. ADANA İHA
Anne ve bebeklerin ölümüyle ilgili çok yönlü soruşturma
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimliği, karnındaki ikizlerden biri down sendromlu olan annenin tıbbi müdahale sonrasında ölümüyle ilgili idari soruşturma başlattı. Adana Cumhuriyet Savcılığı da, genç kadının ölümüyle ilgili olarak soruşturma başlatırken, ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimliği de idari soruşturma yapacak. Genç kadının eşi ve akrabaları olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan suç duyurusu kapsamında dün Fatih Polis Merkezi’ne giderek ifade verdi. MEHMET ŞAHİN ADANA