DENİZLİ-Denizli'de klinik otel niteliğinde yerli ve yabancı hastalara fizik tedavi hizmeti verilen Sarayköy'deki Umut Termal Tesisleri'nin yönetimi, Karahayıt bölgesinde de termal sağlık kasabası oluşturulması amacıyla proje yürütüyor.
Umut Termal kaplıca kür hekimi Turgay Sehil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık turizmi anlayışının ileri düzeyde olduğu Avrupa'da, şehir dışında, ormanlık alanlarda, nehir ve göl kenarlarında tıbbi donanımı yüksek merkezlerden, klinik otellerden oluşan termal kasabalar bulunduğunu, Türkiye'de ise devletin verdiği destekle klinik otellerin yaygınlaşmaya başladığını ifade etti.
Türkiye'nin termal kaynaklar bakımından çok zengin bir ülke olduğunu dile getiren Sehil, şu bilgileri verdi:
''Bu zenginliğin değerlendirilmesi için yeni termal kasabalar kurulması hedeflenmeli. Gerek Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar gerekse özel teşebbüsün ve doktorların içinde olduğu işbirlikleriyle, sağlık merkezlerinin içerisinde yer aldığı termal sağlık kasabaları kurulmalı.
Biz de Denizli'de Karahayıt bölgesini bir termal sağlık kasabasına dönüştürmek için proje çalışmalarına başladık. Burada Türkiye'nin ilk termal sağlık kasabası oluşacak. Karahayıt Kırmızı Su Kür Parkı Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi Projesi, iki etaptan oluşan bir proje. İlki Kırmızı Su Kür Parkı'nın restorasyon etabı. İkincisi kür parkına bitişik arazide günlük 400 hasta kapasiteli fizik tedavi üniteleri, kaplıca havuzları, rehabilitasyon alanları, çamur havuzları ve tedavi alanları, dermatolojik tanı ve tedavi birimleri olan bir kür merkezinin inşa edilmesi etabı.''
Sehil, toplam 15 milyon liraya mal olacak sağlık merkezinin aynı zamanda Osmanlı Hamamı Müzesi'ni de içinde barındıracağını ifade ederek, ''Karahayıt beldesi, gelecek yıllarda tıpkı Almanya, Avusturya, Polonya, Macaristan'ın sahip olduğu ünlü kür beldeleri gibi, ünlü bir termal sağlık kasabasına dönüşecek ve uluslararası bir marka haline gelecek'' dedi.
-SGK'lı hastalara da sağlık hizmeti veriliyor-
Dr. Turgay Sehil, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ile anlaşmaları bulunduğunu, bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bağlı hastalara da sağlık hizmeti verdiklerini kaydetti.
Klinik otellerde, konaklama süresi içerisinde tıpkı hastanelerde olduğu gibi tıbbi nitelikte, güvenilir, bilimsel tedavi uygulandığını anlatan Sehil, şöyle konuştu:
''Klinik otellerde, hastalar otel konforunda, tesisteki tedavi merkezinden yararlanıyor. Otelde konaklayan hastalara gün içinde kür programı uygulanıyor. Bel ve boyun fıtığı, omurga hastalıkları bulunanlar, felçli hastalar, kırık sonrası rehabilitasyona ihtiyacı olan kemik ve eklem kaynaması olan hastalar, bunun yanı sıra sivilce, sedef, egzama gibi rahatsızlıkları olanlar, yetkili tıp uzmanlarımızdan sağlık hizmeti alıyor.
Kaplıcadan havuz egzersizleri, rehabilitasyon çalışması, fizyoterapistlerle birebir çalışma, çamur ve masaj tedavisi gibi tedavi yöntemleri var. Bu kür hizmetleri ortalama 10-30 gün, felçli hastalarda 60 gün sürüyor.''
Sehil, klinik otellerin, sosyal bir ortamda, yüksek tedavi standardı sağladığını da ifade etti.
Bilimsel nitelikli tanı ve tedavi kriterleri uyguladıkları için klinik otele yoğun talep olduğunu dile getiren Sehil, felçli hastalara uyguladıkları kürlerden çok olumlu sonuçlar aldıklarını anlattı. Sehil, ''Pamukkale Üniversitesi ve üniversite üzerinden devletin desteği ile tedaviye gelen felçli hastaların yüzde 98'inde başarılı sonuç elde ediyoruz'' dedi.