Medimagazin logo

Çalışma, obezite ameliyatının diyabetli kişiler için uzun vadeli faydalar sağladığını gösteriyor

Yeni bir çalışma, kilo verme ameliyatı olarak da adlandırılan obezite cerrahisinin, cerrahi olmayan tedaviye kıyasla tip 2 diyabetli kişilerde daha iyi kan şekeri kontrolüne ve uzun vadede daha az ilaç kullanımına yol açtığını ortaya koydu.
Kaynak: Sözcü
Çalışma, obezite ameliyatının diyabetli kişiler için uzun vadeli faydalar sağladığını gösteriyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Salı günü JAMA dergisinde yayınlanan çalışma, kilo verme ameliyatı veya ilaç ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi cerrahi olmayan tıbbi tedavi almak üzere rastgele seçilen 262 kişinin kan şekeri seviyelerini ve ilaç rutinlerini karşılaştırdı. 

Pittsburgh Üniversitesi ve diğer kurumlardan araştırmacılar, kilo verme ameliyatı geçiren katılımcıların kan şekeri seviyelerinin ameliyat olmayanlara göre önemli ölçüde düşük olduğunu ve daha az diyabet ilacı kullandıklarını yazdı. Ayrıca, ilaç kullanmadan en az üç ay boyunca diyabetik olmayan kan şekeri düzeylerine sahip olma olasılıkları da daha yüksekti.

Psikoloji profesörü ve Kilo ve Yeme Bozuklukları Merkezi'nin eski yöneticisi Dr. Thomas A. Wadden, bu araştırma "Bariatrik cerrahinin, tip 2 diyabetin kontrolünü iyileştirmede uzun vadeli etkinliğinin bugüne kadarki en sağlam kanıtını sağlıyor" dedi. 

Kilo verme ameliyatı, kişinin kilo vermesine yardımcı olmak için sindirim sisteminin değiştirildiği (tipik olarak mide boyutunun küçültüldüğü) bir prosedürdür.

Araştırmada yer almayan Stanford Health Care Endokrinoloji Kliniği şefi Dr. Marilyn Tan, CNN'e, gıda alımında meydana gelen azalma ve nörohormonal değişikliklerin kan şekerini de düşürdüğünü ve dolayısıyla tip 2 diyabeti tedavi ettiğini yazdı.

Tan, "Geleneksel diyabet ilaçlarından daha invaziv bir seçenek olmasına ve büyük bir işlem olmasına rağmen, uzun vadeli sağlığa da bir yatırımdır" dedi.

Araştırmacılar, bu çalışmada HbA1c düzeyi olarak ölçülen kan şekeri düzeylerindeki değişikliği ameliyattan hemen sonra 12 yıla kadar takip ettiler. HbA1c, son üç aydaki ortalama kan şekerini yansıtan standart bir laboratuvar testidir. Araştırmacılar, cerrahi grup ile medikal tedavi grubu arasında HbA1c'de yedi yılda %1,4 ve 12 yılda %1,1'lik büyük bir fark olduğunu ve bariatrik cerrahinin daha üstün kan şekeri kontrolü sağladığını belirtti.

Araştırmacılar ayrıca zaman içinde diyabet remisyonuna da baktılar (Remisyon; bu çalışmada en az 3 ay boyunca diyabet ilaçlarına ihtiyaç duymadan HbA1c seviyesinin %6,5'in altında olması olarak tanımlanmıştır). Bariatrik cerrahi grubundaki katılımcıların %50,8'i bir yıl içinde diyabet remisyonuna girerken, medikal gruptaki katılımcıların %0,5'i remisyona girmiştir. Yedi yıl sonra, bariatrik cerrahi grubundaki katılımcıların %18,2'sinin diyabeti hala gerilemiş durumdaydı.

Çalışma sonuçları, bariatrik cerrahi grubundaki hastaların %40'ının ve medikal gruptaki hastaların yalnızca %4'ünün yedi yıl içinde diyabet ilaçlarını bıraktığını göstermiştir.
Bariatrik cerrahi sonrası insülin kullanımı da yedi yılda medikal gruba (%56) kıyasla önemli ölçüde daha düşüktü (%16).
İnkretin/GLP-1 agonist ilaçlarının kullanımı, tüm yıllık ziyaretlerde medikal grupta daha fazlaydı.

obezite
kilo verme ameliyati
diyabet
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir