Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Sağlık Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Sağlık bilimi ve teknolojisi alanında Ar-Ge'ye dayalı bilgi üreterek, Türkiye'ye ve insanlığa hizmet etmek amacı ile kurulan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nı (TÜSEB) sağlık alanında yapılacak araştırmaları organize eden, altyapı sunan, destekleyen, fonlayan ve kurumlarımızın bu anlamdaki altyapılarının geliştirilmesine katkı sağlayan bir yapıya kavuşturacaklarını ifade eden Koca, TÜSEB bünyesindeki "Aziz Sancar Ar-Ge Merkezi"nde 100 bin birey hedefli Türkiye Genom Projesini başlattıklarını aktardı.
Koca, "100 sağlıklı bireyden oluşan pilot faz tamamlandı. Diğer aşamaları ile ilgili çalışmalara devam ediyoruz. TÜSEB Ankara Yerleşkesi'nde 2019 yılında en ileri genetik çalışmaları gerçekleştirecek altyapıyı oluşturacağız." bilgisini verdi.
İlaç ve tıbbi cihazda yerlileştirme ve teknoloji transferinde TÜSEB'in aktif rol alması yönünde yeniden yapılandırma hazırlıklarını yaptıklarını belirten Koca, Ar-Ge çalışmaları yanında teknoloji transferi için de fon kullanabileceği yapının kazanılacağını söyledi.
ASELSAN ile tıbbi cihaz ve tanı kitlerinin üretimi amacıyla yapılacak Ar-Ge çalışmalarını kapsayan iş birliği protokolü imzalandığını anımsatan Koca, "Tüm üretim süreçleri ülkemizde gerçekleştirilen yerli aşımız Yetişkin Tip Tetanoz-Difteri Aşısını 2019 Ağustos ayı itibarıyla teslim almaya başlıyoruz. Hepatit A, Hepatit B, Suçiçeği ve Kuduz aşısının yerlileştirilmesi için gerekli çalışmaları tamamladık. Bunların da antijenden itibaren ülkemizde üretilmesini sağlayacağız." diye konuştu.
Bakan Koca, TÜSEB'in personel desteği ile Erciyes Üniversitesi Aşı Geliştirme Merkezinde aşı üretim çalışmalarının yapıldığına dikkati çekerek, "Bu kapsamda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Aşısı faz çalışmalarına devam ediyoruz." açıklamasında bulundu. Koca, ilaç alanında başlatılan millileşme çalışmalarının tüm sağlık ürünlerine yaygınlaştırılacağını vurguladı.
2018 yılında kamu ilaç harcamasının 30 milyar TL'ye ulaştığını ifade eden Koca, "Bu artışın temel sebepleri kronik hastalıkların görülme sıklığında artış, nüfusun yaşlanmasına bağlı ilaç kullanımının artması ve son derece pahalı yeni ürünlerin pazara çıkmasıdır. Ancak kullanım artsa da aldığımız tedbirlerle ilaç harcamalarımızı sürdürülebilir bir düzeyde tutmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Koca, son yıllarda yürütülen etkili saha çalışmaları ile antibiyotik bulunan reçete yüzdesinin 35'ten 25'e indirildiğinin altını çizerek, psikiyatri ve solunum sistemi ilaçlarının uygunsuz kullanımını azaltmak üzere çalışma başlattıklarını dile getirdi.
Fahrettin Koca, ilaçta yerelleşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Bugün ülkemizde tükettiğimiz her 100 kutu ilacın 80'ini ülkemizde üretiyor hale geldik. Ancak bu rakam değer bazında yüzde 46 seviyesinde kalmıştır. Bu da katma değeri daha yüksek ürünleri yerelleştirmemiz gerekliliğinin bir göstergesidir. Sanayimizin kapasite kullanım oranı yüzde 65'lerden yüzde 75'lere çıktı. İstihdamda da 35 binler seviyesini yakaladık."
Sağlık çalışanlarının sayısının 630 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere 1 milyonu aştığını belirten, "Halen gelişmiş ülkelerin rakamlarına ulaşmaktan uzaktır." dedi.
2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus oranları arasında illere göre 13 kat fark olduğunu anlatan Koca, bugün bu farkın 3 kata indiğine işaret etti.
"15 yılda 3 bin 216 sağlık tesisini tamamladık"
Koca, "Bugüne kadar Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında 15 yılda 3 bin 216 sağlık tesisini tamamladık. Bunların 2 bin 128'i birinci basamakta hizmet veren tesisler, 617'si ise ikinci ve üçüncü basamakta hizmet verecek hastanelerdir. Önümüzdeki yıl 67 hastaneyi daha hizmete alarak, 6 bin 480 nitelikli yatak kapasitesi daha kazandırmayı hedefledik." diye konuştu.
10 bin kişiye düşen hastane yatak sayısının Türkiye'de 28 iken OECD ortalamasının 47, AB ortalamasının ise 50 olduğu bilgisini paylaşan Koca, "2019-2021 yılları arasında 19 bin 782 yataklı 168 hastanemizi tamamlamayı hedefliyoruz. Uygulama projesi tamamlananlar ve ön fizibilitesi yapılan 242 proje ile birlikte toplam 22 bin 296 yataklı sağlık tesisimizi planlamış bulunmaktayız." dedi.
"2019'da 2 şehir hastanesi hizmete girecek"
Şehir hastaneleri projesiyle Türkiye'de geleceğin hastanelerini inşa etmeye, vatandaşlarla buluşturmaya başladıklarının altını çizen Koca, "Şehir hastanelerini sağlıkta gelinen ve hizmetin alınabildiği son nokta olarak planlıyoruz. Şehir hastaneleri ile sadece geleceğin hastanelerini inşa etmekle kalmıyor, aynı zamanda mükemmeliyet merkezleri ile birlikte ülkemize katma değer üretmeyi hedefliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Sağlık Bakanı Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki yılda sağlık alanında hizmette kalite çıtasını yükselten 8 bin 358 yataklı, 8 şehir hastanemizi vatandaşlarımızla buluşturduk. Yapımı devam edenler de tamamlandığında 30 bin 809 nitelikli yatağı hizmete almış olacağız.
Geçtiğimiz yıl açılan bin 550 yataklı Adana Şehir Hastanesi, 755 yataklı Isparta Şehir Hastanesi, bin 294 yataklı Mersin Şehir Hastanesi, 475 yataklı Yozgat Şehir Hastanesi, bin 38 yataklı Elazığ Şehir Hastanesi ve 60 Üniteli Ağız ve Diş Hastanesi, 29 Ekim tarihinde hizmete giren bin 81 yataklı Eskişehir Şehir Hastanesi, 29 Ekim tarihinde 558 yataklı Manisa Şehir Hastanesi hizmete girmiştir. Bu yılsonuna kadar da 3 bin 704 yataklı dünyanın üçüncü büyük şehir hastanesini Ankara'da açacağız."
"500 sağlık tesisi Sağlık Turizmi Yetki Belgesi aldı"
Bakan Koca, Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) vasıtasıyla potansiyelin daha da ortaya çıkarılacağını belirterek, Türkiye'yi sağlık turizminin ve uluslararası sağlık eğitiminin önemli bir merkezi haline getirmek istediklerini dile getirdi.
Türkiye'nin sağlık turizmi açısından pek çok avantaja sahip olduğuna dikkati çeken Koca, "4 saatlik uçuş mesafesinde 57 ülke ve 1,5 milyar nüfus bulunmaktadır. Uygun fiyata kaliteli sağlık hizmeti veriyoruz. Yeni teknolojilerin tamamına sahibiz ve yetişmiş sağlık profesyonellerimiz var. Hastaların bekleme süresi Avrupa ülkelerine göre çok kısadır." dedi.
Sağlık turizmi alanında tesisleri yetkilendirmeye devam ettiklerini vurgulayan Koca, 500 sağlık tesisinin Sağlık Turizmi Yetki Belgesi aldığını söyledi.
Sağlık turizmi ve turistin sağlığı kapsamında sunulan sağlık hizmetleri fiyat tarifesini oluşturduklarını anlatan Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı tarafından sağlık turizmi yetki belgesi alan sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlara teşvik verilmesi sağlandı. Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi'nin kuruluş çalışmalarına başladık. Hedef ülkelere ofisler açarak sağlık açısından ülkemizin tanıtımını üstlenip, ülkemize hasta transferini kolaylaştırıcı tüm önlemleri alacağız. Diğer ülkelerin sosyal güvenlik kurumları ve özel sigorta şirketleri ile yapılacak sözleşmelerle sağlık turizmini destekleyeceğiz.
Altı dilde 7/24 hizmet veren Uluslararası Hasta Destek Birimi Tercümanlık ve Çağrı Merkezi (UHDB) açtık. Üniversite, devlet veya özel hastane ayrımı yapmaksızın ülkemizdeki tüm sağlık hizmetlerini dünyanın her yerinden, tek bir portal üzerinden erişilebilir ve ulaşılabilir hale getiriyoruz.
Sağlık turizmi açısından büyük öneme sahip termal kaynaklara sahibiz. Bu kaynaklarla birlikte fizik tedavi ve rehabilitasyon ve yaşlı bakım hizmetleri konusunda Dünya’da önemli bir konuma geleceğimizi düşünüyoruz. Bu amaçla gerekli mevzuat ve bilişim altyapılarını geliştiriyoruz."
Koca, sağlık turizminde 2023 yılı hedefleri doğrultusunda 1 milyon 500 bin sağlık turistine Türkiye'de sağlık hizmeti sunulmasını amaçladıklarını bildirerek, "10 milyar dolar Medikal turizmi geliri elde etmek, sağlık turizminde dünyada ilk sıralarda yer almak, sağlık turizmi alanında ülkemizi marka haline getirmektir." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının yanı sıra, bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2019 yılı bütçesi hakkında bilgi veren Koca, "Merkezi Yönetim Bütçemiz içinde bulunduğumuz 2018 yılı için 37 milyar 914 milyon TL iken, 2019 için yüzde 28,7 artışla 48 milyar 783 milyon TL olarak planlanmaktadır. Bakanlığımızın ve bağlı kuruluşlarımızın toplam bütçe dağılımına bakacak olursak, döner sermaye bütçesi dahil Sağlık Bakanlığı 96 milyar 137 milyon, bağlı ve ilgili kuruluşlar olan Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün 139 milyon, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 157 milyon, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının 50 milyon TL olarak planlandığını görmekteyiz." ifadesini kullandı.