MEDİMAGAZİN OKUYUCU KÖŞESİ:
okuyucu@medimagazin.com.tr
Mesleğin başında 28 yaşında bir hekimim. Şu an ülkemizin saygın üniversitelerinden birinde kadın dogum bölümünde ihtisas yapıyorum.. Her geçen gün gelecekten biraz daha korkarak..Kendime soruyorum değer mi diye.. bunca yıl naptın diye? Bunca yıl hep okudum calıştım çalıştım. Benim gibi yüzlerce meslektaşım gibi daha ilkokul sıralarında sınıfın gözdesi olan zeki ve başarılı bir çocuktum ben. Yıllar sonra emeğimin karşılığını aldım dedim ankara tıp tan ilk girdiğim anda.. İşte dedim oldu.... Peki ne oldu? Yıllarca diğer bölümlerdeki arkadaşlar sinema, konser, gezi fotografcılık vb. etkinliklere katılırken biz ya final ya bütünleme ya vize telaşında gece gündüz çalıştık durduk.
Mezunu olmaktan gurur duyduğum ama bir o kadar da zor olan ankara tıp fakültesini 6 yılda bitirince yine umutla yine hevesle şimdi de TUS var dedim.... Bitmiyordu.. Yine aynı sekilde 6 yaşımdan beri yaptığım gibi çalıştım didindim gece gündüz ve... Türkiye derecesi ile kadın dogum ihtisası yapmaya hak kazandım...
Evet çok istedim kadın dogum hekimi olmayı. Bütün yoruculuğuna rağmen bütün risklerine rağmen çok istedim.. Ama artık korkuyorum gelecekten... Çünkü sürekli birileri bize " yol yakınken dönün" diyor. Haklılar belki de. Peki ama şimdi kim verecek bana uykusuz geçen gecelerimin,ağır nöbetlerimin öğrenciyken gidemediğim sinemaların, konserlerin, aileden uzak geçen bayramların, aileyle ama odamda ders çalışarak geçen tatillerin,sevdiklerime ayıramadığım zamanların hesabını kim verecek.. Karşılığını istiyorum tabii ki. Maddi değil sadece manevi karşılığını da istiyorum. Ki bu benim hakkım. Gecenin bir yarısında iki insanın birden aynı bedende hayatını kurtarmak, hem anneyi hem bebeği düşünmek, gündüzleri anomali taramalarını eksiksiz yapabilmek, jinekoloji vakalarına doğru tanı koyabilmek için benim de hayatımı standartlarına göre sürdürmem gerekmez mi? insan hayatı bu kadar ucuz mu ki?
Peki biz hekimler bu kadar ucuz muyuz ki hemen gözden çıkarıldık. Zeka değersiz midir. Evet ukalalıksa ukalalık bizler bu ülkenin en zeki çocuklarıydık. Hep övgüyle bahsedilen, örnek gösterilen. şimdi ise kafası karışık şaşkın bir meslek grubuna dönüştürülmeye çalışılıyoruz. Birbirimize düşürülmeye çalışılıyoruz.. Yazık yıllarımıza.
Artık bize olan saygı öyle azaldı ki canımız acıyor. hastaların bilinçlenmesini televizyon programlarında "hastalar doktorların topuklu ayakkabı giymesini istemiyor, hastalar sağlık çalışanlarının soğan sarımsak yemesine karşı" diye sunan bir zihniyetle biz nasıl mücadele edebiliriz ki...
Bunu söylerken hekimlik mesleği gibi onurlu bir mesleği ne duruma düşürdüklerinin farkındalar mı? Yani gecenin üçünde kötü kokan bir hastaya da biz bakmayalım o zaman olur mu? Ah ne yazık ki insan hayatı süslü cümlelerle ucuzlatıldı ancak kimsenin haberi yok.... Evet kimsenin umrunda değil mi?
Ama yine de umuyorum ki bu geçici bir dönem ve umuyorum ki ben ve benim gibiler hakettiğimiz yaşamı elbette sürdüreceğiz. Çünkü zeka ve emek karşılıksız kalmamalı. Lütfen biraz daha sesli olalım lütfen kabullenmeyelim.
Saygılarımla.
Dr.S.Ö.