MEDİMAGAZİN - Bingöl Devlet Hastanesi'nde görev yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Durmaz, 65 yaş üzerindeki bir hastayı muayene ettiği sırada baba ve oğul oldukları belirtilen iki kişi tarafından ‘muayene 5 dakika gecikti’ iddiasıyla darp edilmişti.
Olayın ardından Bingöl Devlet Hastanesi önünde doktorun meslektaşları olayı kınayarak bir basın açıklaması yapmıştı. Hastasının şiddetine maruz kalan Dr. Ali Durmaz, 9 yıldır sürdürdüğü mesleğinden istifa ettiğini duyurdu.
Bingöl'de bir hasta ve yakını, ‘muayene 5 dakika gecikti’ iddiasıyla doktoru darp etti
İstifasını duyuran Dr. Durmaz, “Çok sevdiğim ve çocukluğumdan itibaren yoğun gayret sarf ederek, üst üste günlerce uykusuz kalarak, yaklaşık 25 yıl süren çok ağır bir eğitim ve öğretim hayatını başarıyla tamamlayarak edindiğim uzman hekimlik mesleğinden bugün istifa ettim” dedi.
Dr. Durmaz, istifasının nedeninin devlet hizmet görevlisi olarak insan üstü özveri ile çalıştığı hastanede, muayene ettiği hasta ve hastanın babası tarafından tekmelenip yere düşürülerek ve yumruklanarak canına kast edilmiş olması ve yine aynı kişiler tarafından tehdit ediliyor olması nedeniyle can güvenliğinin bulunmaması olduğunu belirtti.
Dr. Durmaz, “Üstelik bunları yaşamamın sebebi, randevusu bulunan 65 yaş üzeri başka bir hastanın muayenesini yapıyor olmam ve bu baba oğlun sonucunu 5 dakika geç görmesidir.” ifadelerini kullandı.
Daha fazla dayanma gücüm kalmadı
Günde 80'e yakın hasta baktığı poliklinikte daha önce de hakaret, tehdit ve saldırıya maruz kaldığını dile getiren Durmaz, bu en son maruz kaldığı saldırı ile beraber daha fazla dayanma gücü ve inancı kalmadığını aktardı. Durmaz, “Tekmelenip yumruklandığım, üzerine de tehdit edildiğim polikliniğin kapısından artık girmek istemiyorum” sözlerine yer verdi.
Yaşadığı bu utanç verici durumun yalnızca kendisinin karşılaştığı münferit ve nadir bir durum olmadığa da değinen Durmaz, “Ülkemdeki hemen tüm hekim arkadaşlarımın günlük mesleki rutini artık küfür, hakaret, tehdit ve fiziksel saldırıdır. Çok büyük bir kısmı basına yansımamakla birlikte ülkemizdeki hekimler her gün yüzlerce sözlü-fiziki saldırı, hakaret ve tehdide uğramaktadır. Bunlar arasından fiziksel saldırı ile sonuçlananların belki de yüzde biri basına yansımakta, geri kalan fiziki saldırılar basına yansımamaktadır. Fiziksel saldırı dışında hekimlerin maruz kaldığı sözlü saldırı, küfür, hakaret ve tehditler ise artık haber değeri dahi taşımamaktadır.”
"Aklımda sürekli biri bana saldırır mı sorusu var"
Mesleğimi icra ederken daima aklımda, şifa vermeye çalıştığım hastanın ya da hasta yakınının üzerinde silah taşıyıp taşımadığı, saldırıp saldırmayacağı, saldırırsa canımı nasıl kurtarabilirim soruları var. Yıllardır bu utanç verici durum artarak devam etmesine rağmen yeterli önlemlerin alınmaması, caydırıcı cezaların olmaması tüm motivasyonumu ve inancımı artık yok etmiştir.” diyen Durmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Savaşlarda dahi hukuk vardır. Savaşlarda dahi hekime saldırılmaz. Ülkemizde ise biz hekimler en büyük düşmandan bile daha büyük bir düşmanlıkla karşı karşıyayız ve sıklıkla öldürülme tehdidi altında çalışmaktayız. Üstelik bize saldıranlar, ölümle tehdit edenler ve canları istediğinde de öldürenler bizim şifa vermek için canla başla çabaladığımız hastalarımız ve onların yakınlarıdır. Bu durumun tarihin hiçbir döneminde, hiçbir dinde, dilde, kültürde, izahatı ve insanlığa sığar tarafı yoktur.
"Bu mesleği bu hale getirenlere hakkım helal değil"
"Çok büyük hayal kırıklığı içindeyiz. Çok kırgın ve kızgınız. Ve artık ümitsiziz. Pek çoğumuz çökmüş durumdayız. Devam edecek gücümüz bitmek üzere ya da bazılarımız için artık bitti. Her geçen gün pek çok hekim artık bu mesleği can güvenliğinin olmaması nedeniyle bırakıp başka iş kollarına yöneliyor. Bu şekilde devam ettiği sürece uzak olmayan bir gelecekte hastanelerde hekim bulmak çok zor hale gelecek. Hekimlere küfür, hakaret, tehdit, sözlü ve fiziksel saldırıda bulunarak bu mesleği artık yapılamaz hale getirenlere ve onlara destek olanlara hakkım helal değildir.”