Beyin Sağlığı ve Hasta Derneği (BEYİNDER) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilcan Kotan, "İnme Farkındalık Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, inmenin tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalık olduğunu belirtti.
"Türkiye'de her yıl 200 bin kişi inme geçiriyor. İnme 55 yaş üstü bireylerde sık görülüyor ve tüm dünyadaki en büyük kısıtlılık ve üçüncü ölüm sebebi." bilgisini veren Kotan, ani gelişen, ağızda kayma, konuşma bozukluğu ve vücudun bir tarafında olan kuvvetsizliğin inme belirtisi olduğuna dikkati çekti.
Kotan, bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden acile başvurulması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'de salgın sürecinde de inme tedavilerinin sürdüğünü hatırlattı.
Kovid-19 ile inme hastalığına yönelik de değerlendimelerde Kotan, şunları kaydetti:
"Korona tanısı alan hastalarda meydana gelen inme, sadece enfeksiyonun vücutta meydana getirdiği değişikliklerden mi kaynaklanıyor yoksa zaten kronik hastalığı olanlarda tetikleyici olarak mı rol oynuyor? Bu sorunun cevabını elimizdeki verilerle açıklamak güç.
Başlangıçta solunum sistemini etkileyen belirtiler gösterse bile eşlik eden nörolojik hastalıkları ve korona hastalığı ile ilişkili inme vakalarını sıkça görmeye başladık. Sağlık Bakanlığı tarafından süreç boyunca güncellenen tedavi rehberlerinde yer alan kan sulandırıcı tedavilerinin, hastalığın ilk gününden başlayarak kullanılmasının ve taburculuk sonrası evde de tedaviye devam ettirilme yaklaşımının inme ve inmeye bağlı ölümleri ülkemizde azalttığını gözlemledik."
Kotan, "BEYİNDER olarak pandemi hastanelerinde, her yaş grubunda inmenin şiddetini arttırması olasılığı bulunan pıhtılaşma sisteminde görevli D-dimer değişikliklerinin ve erken dönemde kan sulandırıcı tedavi uygulanmasının mevcut iyi tabloya ve ölüm hızının az olmasına ciddi katkısı olduğunu düşünmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.