Medimagazin logo

Bakanlıktan 'kobay' itirafı

Yoksul yurttaşların para karşılığında denek olarak kullanıldıkları kabul edildi.
Kaynak: CUMHURİYET - Mahmut Lıcalı
Bakanlıktan 'kobay' itirafı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de “gönüllü kobaylık uygulaması”na izin verilmesinin ardından uluslararası ilaç firmalarının işsiz ve yoksul yurttaşları para karşılığı kobay olmaya zorladığını kabul etti. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gönüllü kobaylara ulaşım ve yemek masraflarının dışında çalışma günü kaybından doğan gelir azalmasına ilişkin “makul oranda ödeme yapıldığını” itiraf etti. Sağlık Bakanı Akdağ, klinik ilaç araştırmalarında insanların kobay olarak kullanılmasına yönelik Türkiye’deki yasal altyapının 80 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ifade etti. Akdağ, Türkiye’de uygulanan klinik araştırmalar hakkındaki mevzuatın Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerin mevzuatı ile paralel olduğunu kaydetti.
 

‘Makul ödeme yapılıyor’

Bakan Akdağ, ticari yöntemlerle gönüllü kobay olmaya zorlanan yurttaşlara ilişkin düzenlemelerin İyi Klinik Uygulamaları Kılavuzu’nda yer aldığını, buna göre gönüllü kobayların araştırmaya katılmasından dolayı olaşabilecek ulaşım ve yemek gibi masraflarının gönüllüler üzerinden herhangi bir zorlamaya neden olmaması veya olumsuz bir etkisi olmaması için ödemelerin tutarı ve ödeme yönteminin incelendiğini belirtti.

Akdağ kılavuza göre gönüllü kobaylara yapılacak ödemelerin salt olarak gönüllünün araştırmayı tamamlaması koşuluna bağlı olduğunu ifade etti. Akdağ, bu kapsamda sağlıklı gönüllülerle yapılan çalışmalarda yapılan ödemenin; ulaşım, yemek gibi masrafların dışında “makul ölçüde” çalışma günü kaybından doğan gelir azalmasına ilişkin olduğunu belirtti.

bakanlıktan
'kobay'
itirafı
Yorum (3)
farmakolog
Klinik araştırmayı "kobay" teriminden ayıramadığımız sürece, sırf dikkat çeksin ve popülist gündem yaratsın diye bu haberleri yapan cahil ya da art niyetli gazeteciler olduğu sürece klinik araştırmalarda bir arpa boyu mesafe katedemeyeceğiz. Mahmut Bey, gönüllü kobay diye bir terim yoktur, klinik çalışmalar tüm dünyada yapılır ve katılımcılar gönüllü (ing: volunteer) olarak adlandırılır. Bu çalışmaların planlanması, yürütülmesi ve sonuçlandırılması, araştırmada yer alan tarafların sorumlulukları vb. İyi Klinik Uygulamaları olarak geçer ve bu çalışmalar başlamadan önce şu anda Türkiye'de sayısı 50'ye ulaşmış olan ve kadrolarında çeşitli alanlarda uzamanlığa ve akademik ünvanlara sahip tıp doktorları, avukat ve sivil üye bulunduran etik kurullar tarafından onaylanmak zorundadır. İlaç çalışmalarını ayrıca bakanlık da takip etmektedir. Bu iş sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bu şekilde yürütülmektedir. Çalışmaya alınan gönülllülere çalışmanın tüm basamakları, karşılaşabileceği riskler konusunda bilgi verilir. Gönüllü çalışmadan ayrılmak istediği anda da ayrılır. Gönüllüde bir yan etki ortaya çıktığı zaman hemen raporlanır. Bu çalışmalar en az 10-15 sene sürer. Bir ilaç geliştirmek için 200 -800 milyon dolar harcanır. Ruhsat alan 10 ilaçtan sadece 3'ü ARGE maliyetlerini geri verebilmektedir. Her ne kadar kötü örnekler olsa da şunu iyi bilmek ve unutmamak gerekir; baş ağrısı için kullandığımız ağrı kesiciden tutun da yoğun bakımda kullandığımız bir çok antibiyotiğe kadar bir çok ilaç bu çalışmalar sonucu geliştirilmiştir. Bu konular hakkında bilgisi olmayan ve bilgisi olsa dahi de işine geldiği gibi "yazıverelim bir kobay haberi gitsin" yaklaşımında olan sizin gibi gazeteciler olduğu sürece de biz bunları havaya konuşmaya devam edeceğiz...
1
Cevapla
Frankie Bellevan
bedava makarna ve kömür olayında da aynı şekilde değilmi?orada da oy karşılığı bunlar vatandaşa dağıtılıyor.mantık aynı mantık.
0
Cevapla
dr.hayri s.
Makarna ve kömür demokrasisinde buna tamah edenler bedava mezara bile evet derler.Fakirliğin gözü kör olsun!
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir