Aile hekimliği sevildi ama çok eksik var

1 Kasım 2010 tarihinde uygulamaya koyulan Aile Sağlığı Hekimliği, yaklaşık 3 aydır vatandaşın hizmetinde. Artık herkesin bir “aile hekimi” var. Uygulama, kimi uzmanlar tarafından “sağlıkta devrim” olarak nitelendirilirken, bazıları sistemin faydalı olamayacağını savunuyor. Geçen süre zarfında vatandaşın nabzını yoklamak ve genel bir durum değerlendirmesi yapmak için çok tartışılan ASM’lere ziyarette bulunduk. Şimdilik görünen o ki vatandaş uygulamadan memnun ancak merkezlerin eksiklikleri tamamlamak için alacağı yol uzun.

İlk durağımız Bağcılar Yüzyıl Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi (ASM) oluyor. Torunuyla gelen yaşlı bir teyzenin belli ki ilk ziyareti. “Numarayı nereden verecekler?” diye soruyor. Diğer hastalar artık kuyruk olmadığını, kapıda yazılı sokak numaralarından kendi sokağını bularak sıraya girmesinin yeterli olacağını anlatıyor. Yaşlı kadın “uyarı”lar üzerine boş bulduğu sandalyeye geçiyor. Ardından gelen başka bir kadın da aynı soruyu yöneltince benzer cevaplar alarak beklemeye koyuluyor.

Ayşe Coşkun 3 çocuk annesi. Çocuklarını aşıya getirmiş. Sağlık ocağı iken gelmediğini, o zaman çok kuyruk olduğunu söylüyor. “Özele gidiyordum, para veriyordum. Şimdi artık buraya geliyorum. Diğerlerini bilemem ama bizim doktor ilgili” diyor. Kuyruk beklemeden işini halledebildiği için halinden memnun.

Davut Ulu’nun ise ilk gelişi. Doktorunu nasıl öğrendiğini soruyoruz. “Hanımım gelmişti, o söyledi” diyor. Aile merkezi olmadan önce sağlık ocağına da geldiğini söylüyor. “Şimdi daha iyi, herkes doktorunu biliyor” diyor.

Hasta tuvaletlerine göz gezdiriyoruz. Temizlik konusunda hiçbir sorun yok ancak gözümüze ne sabun ne de tuvalet kâğıdı çarpıyor.

Özel hastaneden sağlık ocağına

Doktor Oğuz Gürocak ile konuşmak için odasına geçiyoruz. Tıp eğitimini Rusya’da tamamlayan Gürocak, 10 yıl yurtdışında yaşadıktan sonra yurda dönmüş. 6 yıl Alman Hastanesi’nde çalışmış. Aile hekimliğinin kendisini nasıl cezbettiğini sorunca, “Uzun yıllar özelde çalıştıktan sonra vatandaşla iç içe olmak istedim açıkçası” diyor. Dr. Gürocak, sistemin oturduğu takdirde faydalı olacağı görüşünde.

Bekleme salonunda 7 sandalye

Bir sonraki durağımız Fatih 8 No’lu ASM. Burası yeni açılmış. Sanal ASM yani. Sağlık ocağından dönüştürülmemiş ASM’lere sanal deniyor. 8 No’lu ASM, önceden özel muayenehane olarak kullanılan bir yermiş. Bekleme salonunda 7 sandalye dışında bir şey yok. Salondaki boşluk hemen göze çarpıyor. Görevliye doktorlarla görüşmek istediğimizi iletiyoruz ancak kabul görmüyor.

Sırada bekleyen hastalardan Meral Çevik annesi Fatma Hanım ile ilk defa geldiğini söylüyor. “Önemli bir şey olduğu zaman büyük hastanelere gidiyorum. Geçen hafta Samatya’daydım. Dişlerimi Çapa’da yaptırıyorum. Burada raporla ilacımı yazdırıp gideceğim” diyor.

Kâğıttan tabela

Son durağımız Şişli 6 No’lu ASM. Tabela arıyoruz ancak göremiyoruz. Sorduğumuz esnaf, doğru apartmana geldiğimizi söylüyor. Kapı girişinde ASM olduğu yönünde bir kâğıt parçasıyla karşılaşıyoruz.

Derya Gül tek çocuk annesi. Doktorunu internetten öğrenmiş. Önceden birkaç sefer gelmiş. İşleyişten memnun olduğunu söylüyor. “Kendi özel doktorumuz vardı. Şu anki fiyatı 150 TL. Gerek yok. O da doktor buradaki de doktor” diyor. Doktor Nurdoğan Beyazıt aile hekimi olmadan önce Eyüp’te çalışıyormuş. Yoğun olup olmadığını soruyoruz. “Buradaki insanların sosyo ekonomik durumları daha iyi. Daha bilinçliler. Gerektiği zaman geliyorlar. Yığılma olmuyor” diyor.

Apartman rahatsız!

Barış Apartmanı’ndaki 6 No’lu sanal ASM’den apartman sakinleri şikâyetçi. İl Sağlık Müdürlüğü’ne yolladıkları dilekçede, “Önceki yıllarda apartmanımızda işyeri olarak yapılan kiralamalara karşı açılmış ve kazanılmış dört dava bulunmakta” denilerek apartman yönetim planına aykırı olarak bizzat yönetici tarafından yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen kiralamanın hızla durdurulması isteniyor