Geçen günlerde temel ceza kanunlarına uyum amacıyla çeşitli kanunlarda yapılan değişiklerden bir kısmı da sahte ilaçla mücadeleyi yakından ilgilendiren düzenlemelerdi. "Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" kapsamında halk sağlığını tehdit eden satışlar yapmaları durumunda ecza depoları, eczaneler ve ilaç firmalarına uygulanan para cezaları artırıldı.
Bu işletmelere getirilen diğer kimi müeyyidelere ise eczacılardan tepki geldi. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, değişiklik uyarınca eczacılık mesleğini sürekli yapmaya engel suçlar sıralanırken, ilaç firmaları ve depolar hakkında yapılan düzenlemelerde aynı hassasiyetin gösterilmemesinden yakındı.
Eczacı meslekten men cezası alacak
Halk sağlığını tehlikeye sokacak satışlarda ecza depolarına geçici olarak meslekten men cezası ve ilaç firmalarına da idari para cezasıyla ruhsatlarının geri alınması müeyyidesi getirildiğini söyleyen Saydan, eczacıların ise benzer herhangi bir suçtan dolayı mahkeme kararı ile sadece hüküm giymiş olması durumunda bile sürekli olarak meslekten men cezası alacağını belirtti. Saydan, özellikle son zamanlarda ortaya çıkan sahte ilaç ile kaçak ilaç operasyonları göz önünde bulundurulduğunda kanundaki düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurgularken, "Yapılan düzenlemelerden ilaç sektöründe olan tüm usulsüzlüklerin, yolsuzlukların sorumluluğu eczacılara yüklenmek istediği gibi bir izlenim edinmekteyiz. Oysa bir ilacın sahte olup olmadığını eczacının değil, depoların kontrol etmesi gerekir. Depoların sistemlerine giren bu tip ilaçların sorumluluğu eczacılara fatura edilmeye çalışılıyor" dedi.
Aynı kanunla yapılan değişiklikte, eczacılık yapmaya mani hallerin yeniden belirlenmesinde sıkıntı olduğunu da belirten Saydan, bu haller arasında "kasten işlenen suç" ifadesiyle hangi suçların kapasama alındığının anlaşılmadığını ve eski düzenlemede bulunmayan "milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk" suçlarından mahkum olmama şartının getirilmesini de eleştirdi.
13 mesleği daha ilgilendiriyor
Yasada eczacılığa mani haller şöyle sıralanıyor: "Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı 5 yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, kamunun sağlığına karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hapis cezasına mahkûm olmak; başka memleketlerde sanatını icradan menedilmiş olup bu muamelenin haklı olduğu icra vekilleri heyetince kabul edilmiş olmak; sanatını yapmasına mani iyileşmez bir hastalığı bulunmak; sanatını yapmasına mani olacak derecede iki gözü rüyetten (görme yeteneği) mahrum olmak."
Ayrıca AA'nın haberine göre; CHP de 5728 sayılı kanunun bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyor. CHP'nin başvuru dilekçesinde de kanunla eczacılığın yanı sıra doktorluk, diş hekimliği, veterinerlik ve avukatlığın da aralarında bulunduğu 14 mesleği yapabilmede 'milli savunmaya ve devlete sırlarına karşı suçlar ile casusluk' suçlarından mahkum olmama şartının getirilmiş olmasının anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu görüşü yer alıyor.
Referans / Tutku Ayvaz