Medimagazin logo

İthal doktorda 2 önemli tehlike...

TÜRKİYE’nin doktor ihtiyacını karşılamak için ithal doktor getirilmesi gündemde. Bu konudaki çekincelerimizi tarihe bir not olarak düşmekte yarar görüyoruz
İthal doktorda 2 önemli tehlike...
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
TÜRKİYE’nin doktor ihtiyacını karşılamak için ithal doktor getirilmesi gündemde. Bu konudaki çekincelerimizi tarihe bir not olarak düşmekte yarar görüyoruz.


Baştan şunu açıkça söyleyelim. Osmanlı Devleti’nin bölünüp parçalanmasında, etnik unsurların kışkırtılmasında, doktor kisvesi altında faaliyet yürüten misyonerlerin büyük rolü olmuştur. Günümüzde buna bir de istihbarat faaliyetleri eklendiğinde, işin vahameti daha da büyümektedir.

Üstelik ithal doktorların gönderilmesi düşünülen yerlerin, bugüne kadar yürütülen faaliyetlerle zihinleri zaten karışmış olan insanlarımızın yaşadığı bölgeler olması, konu üzerinde daha fazla kafa yorulmasını gerekli kılmaktadır.

Doktor kisvesi altında Osmanlı Devleti’nde bölücülük yapan misyonerlerin çalışmalarının tamamını burada sıralama imkânımız yok. Örnek olarak sadece Urfa’da yaşananlara dikkatinizi çekeceğim.

Urfa’daki faaliyetleri
MİSYONERLERİN Urfa’daki ilk faaliyetleri 1830’da başladı. İlk gelenler arasında İspanyollar, Fransızlar, Amerikalılar, Almanlar ve İsviçreliler vardı.

Başlıca görevleri Urfa’daki Müslümanları Hıristiyanlaştırmak, Hıristiyanlar’ın Müslüman olmasını önlemekti. Bu öncü grup, Protestan bir cemaatin ilk çekirdeğini oluşturdu.

1841’de, iki İspanyol misyoner, ilk Katolik misyon merkezini kurdu. 1856’da Fransız misyonerler Urfa’da bir kilise inşa etti. 1883’te misyonun daha da güçlenmesi için 6 rahibe geldi. Dikiş Nakış Atölyesi ve Kız Okulu şemsiyesi altında faaliyet yürüttüler.

Bir Alman köy papazı olan Doktor Johannes Lepsius, 1896’da Ermenilere Yardım Kurumu kurdu. 1897’de aynı amaca hizmet eden İsviçreli Bayan Doktor Josephine Zürcher geldi ve bir klinik açtı. Bir yılda 12 bin hastayla muhatap oldu. 1898’de İsviçreli doktor Hermann Christ geldi.

Çalışmalarının sonucunda, 1903’te Protestan Süryani Okulu açmayı başardılar. Urfa Hastanesi’nde hastabakıcı olan Jakob Künzler de derslere girdi.
İsyana katkıları
1915’te Urfa’da çıkan Ermeni isyanının tahrikçisi olduğu gerekçesiyle kadın doktor Leslie sorgulandı.

Faaliyetlerini daha dikkatli yürütmeye başladılar. Özellikle işsiz güçsüz, dini bilgisi kıt Müslüman gençleri kullanan misyonerler, dünya barışının gerçekleştirilmesi için İsa’nın evrensel mesajının yaygınlaştırılması gerektiği fikrini işliyorlardı. Bugün Urfa’da Hıristiyanlığı benimseyen ve din olarak kabul eden küçük bir grup mevcuttur.

Kürtler’i kışkırttılar
KÜRTLER’İN yoğun yaşadığı yerlerde on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren çalışmalar artırıldı. Buralarda hastane, klinik açtılar ve yardım kuruluşu adı altında faaliyet gösterdiler.

ABD’li Misyonerler Harput Vilayeti’ni merkez seçti. Sadece Amerikan misyonerlerinin kontrolü altında 1317 misyoner görev yapmaktaydı. Bölgeye doktor, hemşire, mühendis, öğretmen gibi sıfatlarla geldiler. Dünyaya Osmanlı’nın bir Kürt meselesi varmış gibi yansıttılar.

Ermeni isyanlarının organize edilmesinde ve Kürt vatandaşlar arasında ayrılıkçı fikirlerin oluşturulmasında büyük çaba gösterdiler. Bunda başarılı da oldular.
Misyoner doktorların dünyanın dört bir yanındaki çalışmaları filmlere de konu oldu.

TRT, baştan sona misyonerlik yapılan Gökyüzünün Hâkimleri isimli filmi birkaç kez yayınladı. Senaryosu yaşanmış olaylara dayanan filmin konusu 1868 yılında Oregon’da geçer. Misyoner Doktor Holden, bir Kızılderili köyünde görev yapar ve yeni doğan yerlilere İncil’den isimler verir. Çalışmaları sonucunda ilk yerli Hıristiyanlar Amerikalılar’ın safına geçer ve halkına ihanet eder. ABD’ye biat eden kabileler ödüllendirilir.Sözü uzatmaya gerek yok. Osmanlı Devleti’nin son döneminde içine düşürüldüğü tuzağa Türkiye yeniden düşmemelidir.

Üniversite kapısında milyonlarca gencin beklediği düşünülürse, gerekli kaynaklar ayrılarak süratle kendi doktorunu yetiştirmelidir. Konu sadece bir sağlık meselesi değil, bir iç güvenlik meselesi gibi algılanmalıdır. İhtiyaç sahibi vatandaşlar pusuda bekleyen kurtlara yem yapılmamalıdır. İkinci pişmanlık çok daha pahalıya mal olabilir.

Bu konuyu bir daha düşünün derim.


Osman Özsoy-Tercüman
i̇thal
doktorda
2
önemli
tehlike...
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir